BAĞIMLI KİŞİLİK BOZUKLUĞU
Bağımlı kişilik bozukluğu yaşayan kişiler, kendilerini her zaman ikinci plana atarlar. Kendi gereksinimlerinden önce başkalarının gereksinimlerini önemserler. Kendi kararlarını kendileri alamazlar, başkalarının onlar için karar vermelerini isterler.
İlişkilerinde kullanıldıklarını hissetseler dahi buna katlanabilirler. Kendilerine güvenleri yoktur ve sürekli başkalarından öğüt alma ya da destek alma gereksinimi duyarlar. Bir kişiyle aynı görüşte olmasa da bunu dile getiremezler. Bağımlı kişiler her şeyin sadece iyi yanlarını görürler.
Bağımlı kişilerin kendilerine güvenlerinin olmayışını bütün hareketleriyle belli ederler. Duruş biçimlerinden, seslerinden, hal ve hareketlerinden bu anlaşılır. Uysal olmaya ve işbirliği içine girmeye aşırı meyillidirler. Bu kişiler kabullenici ve yatıştırıcı olmayı tercih ederler.
İlgi çekmekten nefret ederler bu yüzden sosyal gruplardan ve ses getirici olaylardan uzak dururlar. Çevresindeki insanlar tarafından düşünceli ve paylaşmayı seven bazen de gereksiz yere özür dileyen ve itaatkâr biri olarak görülürler. Yani kişiler arası ilişkilerinde aşırı uzlaşmacıdırlar ve kendilerinden aşırı derecede fedakârlık yapabilirler.
Bağımlı kişiler kendilerini saygılı, işbirliği yapabilen, düşünceli, aşırı hırslı olmayan ve isteklerinde ölçülü davranabilen bir kişi olarak görürler. Kişisel yetersizlikleri ve güvensizlikleri vardır. Kendilerini olduğundan daha aşağı görürler ve çekici olmadıklarını düşünürler. Başarısızlıklarını ve hatalarını olduğundan fazla büyütürler. Kendilerini başkalarıyla karşılaştırdıklarında kendi yeteneklerini göremezler.
Bağımlı kişiler başka insanlardan daha aşağı olduğunu ve yetersiz olduklarını öne sürerek yapması gereken sorumluluklardan kaçarlar. Aynı şekilde kendilerini aşağı görme tutumlarını başkalarının ilgisini çekmek içinde kullanırlar. Bağımlı kişiler bu yaptıklarından dolayı daha sonra suçluluk duyarlar. Bağımlı kişiler birlikte olduğu kişilerin yeterlilikleriyle bütünleşerek kendilerinin yetersiz olduğu düşüncesinden ve bu sebeple oluşacak olan olası kaygıdan uzaklaşırlar.
Bağımlı kişiler savunma mekanizması olarak inkâr mekanizmasını kullanırlar. Kişiler arası ilişkilerinde bir gerginlik ya da huzursuzluk yaşadıklarında hemen ortamı yumuşatmaya çalışırlar. Konuşmaları çok yumuşak ve tatlı gözükür. Rahatsız edici olayları hiç konuşmayabilir ya da olayları olduğundan daha iyi göstererek anlatabilirler.
Kendi düşmanca dürtüleri vardır, güvenliklerini ve kabul edilmelerini tehlikeye atabilecek herhangi bir duygu ve düşünceyi hemen uzaklaştırırlar. Bağımlı kişilik bozukluğu olan kişiler isteklerine ve amaçlarına ulaşmak için uyum gösterme, boyun eğme ve çaresizlik davranışlarını çok iyi öğrenmişlerdir.
Bağımlı kişilerin kendilerine bakış açıları; ‘’iyiyim ama yeterli değilim’’ , ‘’başkaları benim için gerekeni yapacaktır’’ diye düşünürler.
Bağımlı kişilik bozukluğunu ortaya çıkaran nedenler; kronik fiziksel bir hastalık olabilir. Ayrılma kaygısı yaşamış olma ya da çocuklukta anne babayı yitirmiş olma bağımlı bir kişiliğe neden olabilir.
Psikolog Duygu Yakupoğlu