Gazetelerin 3. Sayfa haberlerinde veya ana haber bültenlerinde zaman zaman duyduğumuz haberlerden biri şöyledir: Baba bir anda eşi ve çocuklarını öldürdükten sonra kendini de öldürdü veya baba aniden çocuklarını rehin aldı ve daha sonra kurşun yağdırdı.
CİNNET NEDİR? NASIL ORTAYA ÇIKAR?
Cinnet; Türk dil kurumuna göre delilik olarak tanımlanmaktadır. Psikolojik boyutuna baktığımızda bir kişinin bir anda ve kısa bir süre devam eden normal zamanda yapmayacağı akıl dışı ve mantıksız davranışlar yapması olarak tanımlanmaktadır. Cinnet; bireyin kişilik yapısı, yaşadığı yoğun stres ve kaygı durumu, öfke durumunun etkisi altında aniden ortaya çıkan ve ruhsal parçalanma sonucunda bastırmaya çalıştığı yıkıcı ve zarar verme dürtülerinin kontrolsüzce ortaya çıkması olarak tanımlayabiliriz.
Cinnet bir ruhsal problemdir. Kişinin hem geçmişten getirdiği problemli yaşantıları törpüleyememesi hem de gün içerisinde gerek iş veya okul yaşantısı gerek aile yaşantısı gerekse ekonomik problemleri çözümleyemediği için tüm bunların etkisi altında cinnet ortaya çıkabilir. Bu durumları yaşayan tüm bireyler cinnet geçiriyor gibi bir genelleme yapmamız doğru değildir. Ancak bazı ruhsal problem yaşayan bireylerde cinnet geçirme olasılığı artmaktadır. Bunlar; ağır ve uzun süreli depresyon, ani travmatik şok yaşayan kişiler, aşırı kuşkucu ve şüpheci olan kişilerde daha sık görülme olasılığı vardır.
Cinnet bireyin davranışlarını kontrol etme mekanizmasının sıfırlandığı ve kişinin bastırmaya çalıştığı dürtüsellik, saldırganlık, yıkıcılık veya cinsellik dürtülerinin su yüzüne çıktığı bir andır. Cinnet dediğimizde genellikle yıkıcı bir tablo düşünebiliriz. Ama her bireyin cinnet problemi aynı şekilde ve aynı şiddette olmayabilir. Örneğin; bazı cinnet vakalarında en az 3 kişinin ölümüyle sonuçlanırken, bazı cinnet vakalarında sadece yaralamaya kadar gitmektedir. Tabi ki bu iki durumda olmasını istemediğimiz tablolardır. Cinnet esnasında ne kadar yıkıcı olabileceği kişinin kişilik yapısına, kaygı ve stres yoğunluğuna, o anda yaşadığı öfke boyutuyla ve bastırdığı dürtüleriyle doğru orantılı olabilmektedir.
Cinnet esnasında birey geçici bir ruhsal parçalanma ve dağılma yaşar. Cinnet anında ne yaptığını hatırlayabilir ancak bu davranışı durdurabilecek kontrol mekanizması devre dışı olduğu için davranışını durduramaz.
Cinnet geçirmenin tamamen önünü alabilmek her durumda mümkün olmayabilir. Bir bireyin cinnet geçirme halini tahmin etmek için yaşam tarzına ve hayatında olup biten önemli olayları incelemek gerekir. Bir kişi eğer çok stresli bir iş hayatı geçiriyorsa, ev içerisinde huzursuzluklar yaşıyorsa, ekonomik olarak kaygılar yaşıyorsa, varsa çocuklarla ilgili önemli problemler varsa bu birey bir süre sonra aşırı sinirli, öfkeli hırçın olmaya başlayabilir veya tam tersi olarak öfkesini, kaygısını göstermemeye çalışabilir veya gösteremeyebilir. İşte bu gibi durumlar da kişinin çevresinin yaklaşımı çok önemlidir. Kişide aniden gelişen ve normal dışı öfke ve davranış problemlerinin farkındaysanız bu alanda uzman bir psikolog veya psikiyatriste başvurmanızı tavsiye edebiliriz.
Psikolog Ceren GÜMÜŞ