AŞKIN IZDIRABI
Duygusal anlamda ızdırap; gözle görülür ve elle tutulur bir etken olmamasına rağmen yaşanılan, bireye ciddi anlamda rahatsızlık veren, kişinin anlatırken tanımlamakta zorlandığı duygu hali olarak anlatılabilir. Kişi bu duyguyu anlatırken çoğunlukla vücudu üzerinden anlatır. Yani, "öyle bir acı ki..."içim yanıyor"; "yüreğim sızlıyor"; içim kanıyor" ve benzeri ifadelerle bu duygusal durum ifade edilmeye çalışılır. Bunlar öyle ifadelerdir ki, aslında kafamızda da somut bir yere çoğunlukla oturmaz, ama herkes hayatında en az bir kere benzerini farklı olaylarla yaşadığı için aslında o "acı" halinin ne olduğunu öyle ya da böyle anlar.
Bu ızdırap duygusu halini yaşadığımız durumlardan birisi de"AŞK"tır. Aşkı, filozoflar, akademisyenler, alanda çalışanlar farklı farklı tanımlamışlar elbette. Bu tanımlamaların bütününe bakıldığında, aslında özet olarak aşkın kafamızda aşırı derecede "idealize" ettiğimiz "o kişi" ile bir arada olmak için hissedilen istek (tutku) olduğunu söyleyebiliriz. Bu tutkunun ardından aşkın hedefindeki kişinin elde edilememesi veya kaybı halinde yaşanan boşluk ve ızdırap duygusu ise bu yazının konusunu oluşturan duygu hali.
Bu ızdırabı neden hissediyorum?
Sahip olmadığımız şeyleri aşırı derecede arzulamak ve olmama ihtimalini hiç göz önünde bulundurmamak, konu ne olursa olsun istediğimiz gibi sonuçlanmadığında acı hissetmemizle sonuçlanır.Yukarıda yaptığımız aşk tanımı üzerinden değerlendirirsek, zihnimizde idealize ettiğimiz, "onun gibi olamaz" dediğimiz o kişiyle birlikte olamama, veya arzulanan şekliyle birlikte olamama, veya kaybetme durumlarında da aynı şekilde ızdırap duygusu yaşıyoruz. Aşkın tanımını oluşturan "bir arada olma tutkusu" zaten olası bir ızdırap duygusunu da içinde barındırıyor. Izdırap, senaryo istenildiği şekliyle sonuçlanmadığı taktirde aşkın doğasında var diyebiliriz.Aşk olumsuz olasılıklara kör bir olgu olduğundan, acıyı koluna takıp da geliyor yanında.
Bu ızdırap geçer mi?/nasıl geçer?
Farklı olasılıkları göz önünde bulundurmadığınız için hayattaki bir çok şey gibi aşk da sizi acı duygusuyla faturalandırdı. Unutmayın bu duyguyu siz çağırdınız , bu sebeple de bir süre eşlik edecek size. Sakin ağırlarsanız misafirinizi, zaten içinde bulunduğunuz ızdırap halini daha da acılı bir sürece dönüştürmezsiniz. Klasik ifadeyle, bu acı da her acı gibi geçecek. Acıya ve kendinize zaman verin. Aşık olduğunuz kişinin anılarını tekrar tekrar hatırlatacak fotoğraflardan, kendisini takip edebileceğiniz sosyal paylaşım sitelerinden bir süre uzak durun. Hayatınıza konsantre olmaya çabalayın, günlük işlerinize, sosyal hayatınıza, varsa iş hayatınıza odaklanmaya çalışın. Unutmayın ki,yaşamdaki gelişim süreciniz henüz sonlanmadı, dolayısıyla geçmişte yapıyor olduğunuz ve gelecekte yapmayı planlandığınız, istediğiniz, hayal ettiğiniz her şey hala baki. Yaşadığınız ızdırap duygusunun azalarak biteceğini unutmayın.
Psk. Ekin Eren TOKSOY