MERSİN   FORUM  ÇÖZÜM   KLİNİK    PSİKOTERAPİ MERKEZİ

VAJİNİSMUS

Vajinismus, genellikle ilk cinsel birleşme denemesinde ortaya çıkan,  cinsel birleşmeyi engelleyecek şekilde istemsiz ve yineleyici olarak kasılmayla oluşan bir cinsel işlev sorunudur. Vajinismus, kadının arzu ettiği halde ağrı korkusuyla cinsel birleşmeyi engeller.

Ülkemizde kadınlarda oluşan cinsel işlev bozukluklarından en sık karşılaşılanı vajinismustur.

Yapılan araştırmalara göre vajinismusun nedenlerinden bazıları şunlardır:

• Cinsellikle ilgili yetersiz ve yanlış bilgi sahibi olmak
• Cinselliğin kötü, ayıp, günah vb. şekilde tanıtılması
• Cinsellikle ilgili yanlış inançlara sahip olmak (vajinanın çok küçük, penisin çok büyük olması, acıma olması, kızlık zarının kalın olması, aşırı kanama olması vb. )
• Aşırı koruyucu aile ortamında yetişmek
• Çiftler arası duygusal ilişkide, iletişimde problemler olması
• Cinsel travma öyküsü
• Kişide gebelik, ağrı duyma gibi korkuların olması
• Kişide kaygı sorunlarının olması

Vajinismus problemi ile karşılaşan bireyler çeşitli psikolojik tepkiler göstermektedirler. Bunlar bireysel sorunlar ve çift sorunları olarak görülmektedir. Vajinismusu olan bireylerde korku ve kaygının yanı sıra özgüven eksikliği, kendini suçlu hissetme, aşağılanma, suçluluk, anksiyete ve depresyon gibi problemler de eşlik edebilmektedir.

Vajinismusun bilimsel olarak kanıtlanmış en etkili tedavisi cinsel terapidir. Uygun bir cinsel terapi yöntemi izlendiğinde yüzde yüze yakın bir düzelme görülür. Cinsel işlev bozuklukları bireysel bir problem değildir, çiftin birlikte yaşadıkları ortak bir problemdir. Cinsel terapide bireysel görüşmelerin yanı sıra çift görüşmeleri de yapılmaktadır. Tedavinin başarısı için çift görüşmeleri oldukça önemlidir. Vajinismus tedavisinde hedef, yalnızca penisin vajinaya girişini sağlamak değil, haz almaya ve vermeye yönelik ağrıdan, kasılmadan uzak bir cinsel yaşama ulaşmaktır.

ERKEN BOŞALMA

Erken boşalma, sınırlı bir cinsel uyarılma ile yineleyici ve tekrarlayıcı bir biçimde penis vajene girmeden hemen önce ya da hemen sonra bireyin ve partnerinin isteğinden önce boşalması olarak tanımlanabilir.

Ülkemizde erkeklerde görülen, cinsel işlev bozukluklarından en sık görülenlerden bir tanesi erken boşalmadır. Türkiye’de yaşayan erkeklerin %60- %70’lik bir kısmının erken boşalma sorunu yaşadığı bilinmektedir.

Erken boşalma ilk kez cinsel deneyim yaşayan erkeklerde daha sık yaşanır. Çoğu erkekte cinsel ilişki deneyimi arttıkça, boşalma süresindeki kontrolde de artış görülmüştür. Erkeklerde görülen performans kaygısı refleks boşalma üzerindeki denetimi azaltmaktadır.

Erken boşalmanın belirtileri arasında şunlar sıralanabilir:

• Kontrolsüz ve denetimsiz bir şekilde boşalma
• Cinsel tatminde azalma ve isteksizlik
• İkinci bir cinsel birleşme için ısrarcı davranış
• Suçluluk, utanç, yetersizlik ve değersizlik hissetmek
• Ön sevişmeden kaçınmak

Erken boşalma zamanla hem erkekte, hem partnerinde başka cinsel ve cinsellik dışı sorunlara yol açabilmektedir. Erkeklerde, en sık cinsel isteksizlik ve sertleşme sorunlarına yol açarken; kadınlarda cinsel isteksizlik, orgazm olamama ve uyarılma bozukluklarına yol açmaktadır.

Erken boşalmada en etkin tedavi cinsel terapidir. Terapide, çiftler beraber seansa alınır. Cinsel terapide amaç, erkeğe refleks boşalmada denetim kurmayı partneri ile birlikte uygulayacağı tekniklerle öğretip, çifti cinsellik konusunda bilgilendirerek, yanlış inançlardan ayrışmasını sağlamaktır.